Ekonominin temelindeki arz ve talep ilişkisi, devlet tarafından getirilen yasaklara rağmen varlığını tarih boyu sürdürmüştür. Bir mal veya ürünün yasaklanması ve illegal hale getirilmesi o mal veya ürüne olan talebi azaltsa bile asla yok etmez zira talebi yaratan arz olduğu gibi, arzı da yaratan taleptir. Kanunlar ve yasaklar ise bu arz ve talep ilişkisine etki etse de arz ve talep ilişkisini asla tam olarak ortadan kaldıramaz. Örneğin 1920’li yıllarda ABD’de alkollü içkiler devlet tarafından yasaklanınca ABD’de alkol kaçakçılığı suçları ve bunu organize eden suç örgütleri (mafya) bir anda patlama yapmıştır. Hatta alkol kaçakçılığı ile güçlenen suç örgütleri, kaçakçılık dışında başka alanlara da el atmaya başlayınca Amerikan Hükumeti, alkolü yasaklayarak elde etmeyi umduğu faydadan çok, alkol yasağının getirdiği zararların daha büyük etkisi ile karşılaşınca bu yasağın faydadan çok zarar getirdiğini anlamış ve 1933 yılında alkol yasağına son vermiştir. Alkol yasağının kalkmasıyla birlikte alkol kaçakçılığı ile güçlenen suç örgütleri ve mafya bir anda yok olmuştur. Zira suç örgütlerinin yasaklar ve kaçakçılık üzerinden elde edeceği bir rant kalmamıştır.
Türkiye’de Kumar Yasağı ve Sonuçları
Benzer bir durum da kumar oyunları bakımından Türkiye’de yaşanmıştır. Kumarın zararlı etkilerinin önlenmesi ve belki biraz da kumar oynayanların KKTC’ye yönlendirilerek KKTC ekonomisinin güçlendirilmesi amacıyla 1998 yılında Türkiye’de kumar oynatmak yasaklanmıştır. Kumar yasaklanınca kaçak kumar oynatan iş yerleri ve ardından kaçak bahis ve kaçak kumar oynatan internet siteleri ve bu yolla işlenen dolandırıcılık suçları da aynı şekilde patlama yapmıştır. Özellikle internette faaliyet gösteren kaçak bahis ve kaçak kumar siteleri hileli bir takım oyunlar kullanarak bilişim sistemleri vasıtasıyla nitelikli dolandırıcılık suçu işlemekte ve hergün binlerce vatandaş çok ciddi paralar kaybedip mağdur olmaktadır.
“Kumar ve Kaçak Bahis Siteleriyle Dolandırıcılık” başlıklı makalemizde detaylı anlattığımız gibi kaçak ve illegal olarak faaliyet gösteren bu tür kumar ve bahis siteleri, kara para tahsilatı için paravan banka hesapları kullanmakta ve bu paravan hesapların her birine neredeyse günlük 200-300 bin TL gibi rakamlar yatmakta ve bu şekilde yüzlerce kaçak siteye aracılık eden binlerce paravan banka hesabı bulunmakta ve belki de günlük elde edilen rakamlar milyon TL’leri bulmaktadır. Ayrıca, adeta bir bataklığın içine düşen canlı nasıl çıkmak için çabaladıkça daha da derine batıyorsa, kaçak kumar ve kaçak bahis sitelerine bir şekilde bulaşıp para kaybedenler de kaybettikleri paraları kurtarmak için daha çok oynayıp daha çok kaybetmektedir. Bu sitelerde birkaç yüzbin TL’den birkaç milyon TL’ye kadar parasını kaybetmiş, evini, arabasını satmış, kredi borçlarına girmiş insanlar gördüm. Annesinin oturduğu evi satandan tutun da düğün ve çeyiz parasını kaybedenlere, yaptığı evleri yok pahasına satıp bu sitelerde kaybeden müteahhitlere, maddi kayıpları nedeniyle boşananlara, zimmet ve güveni kötüye kullanma benzeri suçlar işlemek zorunda kalanlara hatta intihar noktasına gelenlere de rastladım. Belki toplumun geneline veya medyaya pek fazla yansımadığı için dikkat çekmiyor olabilir ama bu tür kaçak kumar ve bahis siteleri, vatandaşlara büyük mağduriyetler yaşatmakta, aile facialarına neden olmakta ve sosyal etkisi hızla artmaktadır. Ayrıca bu tür sitelerde dönen kara para da her geçen gün artmakta ve bu paraların bir kısmı da belki de yurt dışında transfer edilmektedir. Ekonomi basınında sürekli gündeme gelen “net hata noksan kalemi” denilen kavramda bu tür kumar ve bahis sitelerinin de payının olduğunu düşünüyorum.
Kumar Yasağının Artısı ve Eksisi
Yasaklar hiçbir yerde hiçbir zaman çözüm olmadığı gibi yasaklanan şeyin suç örgütlerine malzeme olmasının yolu açılmakta ve devletin kontrol ve denetim imkanı ortadan kalkmaktadır. Kumar yasağı yerine kontrollü bir özgürlük getirilmedir. Bu sayede devlet kumar oynanacak mekanlara ruhsat (izin) verip denetleyebilecek üstelik bunlar üzerinden vergi toplayabilecektir. Ayrıca kumar serbest bırakıldığında bu yolla kara para kazanan ve dolandırıcılık yapan suç örgütleri devre dışı bırakılmış olacaktır.
Av. İlker Atamer